Dünyada herhangi ortak sene 9.4 milyon insanoğlunun hipertansiyon zımnında yaşamını kaybettiğini kail İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlhami Gültepe, "Aşırı tuzlu yemeklerimiz, ortak de tadına bakmadan bu yiyeceklere extra sodyum klorür eklememiz efdal tansiyona ne oluyor. Hipertansiyon inme, önsezi krizi, böbrek hastalıkları, şeker hastalığı hastalığı ve körlüğe kadar varan delik bozukluklarına faktör olabilir, ölüme sefer açabilir" dedi.
İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlhami Gültepe, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle, maraz dair ehemmiyetli uyarılarda bulundu.
GÜNDE BİR TATLI KAŞIĞI TUZ YETERLİ
Kan dolaşımı düşüncesince damarlarımızda lazım bulunan içki basıncının normalden ortak tomar olmasının hipertansiyona sefer açtığını tamlayan Dr. Öğr. Üyesi İlhami Gültepe, "Hipertansiyon çoğu kişide senelerce hiçbir belirti vermeden gizlice sürebilir. En kalın belirtisi ilkin sabahları enseden süregelen ağrıdır, arada ortak giriş dönmesi de olabilir. Hipertansiyon krizinde ise koku alma organı kanaması, çarpıntı, kulak uğultusu, bulantı, kusma, soluk darlığı, müşahede bulanıklığı görülebilir. Hastalık otama edilmezse bellek kanaması, felç, önsezi krizi, önsezi yetmezliği, böbrek yetmezliğine vasıl böbrek hasarı, körlüğe kadar varan delik bozukluklarına faktör olabilir, ölüme sefer açabilir" ifadelerini kullandı.
"Yüksek tansiyonun çabucak ortak tomar sebebi olabilir. Kalıtım, cinsiyet, şeker hastalığı hastalığı, şişmanlık, sigara ve içki kullanımı, stres, ehliyetsiz fiziki aktivite, giriş döndürücü sodyum klorür kullanımı, gayrisıhhi tagaddi akımları hipertansiyona döşeme hazırlayabilir" diyen Dr. Gültepe şu uyarılarda bulundu:
"Ülkemizde sodyum klorür tüketiminin evren averajının aşkın üstünde bulunduğunu biliyoruz, Türkiyedeki hipertansiyonun en iri suçlusu da giriş döndürücü sodyum klorür tüketimidir. Yemeklerimiz aşkın tuzlu bulunduğu kabil bu yemeklerin tadına bakmadan sodyum klorür eklenmiş alışkanlığımız var. Ayrıca hamburger, kumpir kızartması, cips, kraker ve soslu gıdalar da giriş döndürücü oranda sodyum klorür içeriyor. Günlük 6 gr yani; 1 lezzetli kaşığı tuz, bedenin sodyum ihtiyacını karşılayabilir. Öte taraftan ortak tane sodyum kaynağımız sodyum klorür değil. Peynir, zeytin, kuruyemişler, turşu, salça, yoğurt, ekmek, er bezi ve eroin suyunda da aldığı kadar sodyum bulunmaktadır. Tuz içinde ne olduğunun efdal olabildiği hiçbir aklımıza gelmeyen enginar, ıspanak ve kerevizde güçlü sodyum bulunuyor. Bu gıdaları pişirirken sodyum klorür eklememeye ilgi gösterin."
"LİMON VE SARIMSAK İLAÇ YERİNE GEÇMEZ"
Asabi tansiyon ile hipertansiyonun ayrımsız obje olmadığını tamlayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlhami Gültepe, "Aslında kılıç hekimler sinirsel hipertansiyon niteleyerek ortak deyim kullanmıyoruz, hipertansiyonu bambaşka ortak hastalığın kararı namına ortaya çıkan hipertansiyon ve bambaşka ortak hastalığa ilişkin bulunduğu ortaya konulamayan sebebi bulunamayan namına dü gruba ayırıyoruz. Bazıları sebebi bellisiz hipertansiyonu sinirsel hipertansiyon namına adlandırıyor. Stres acilen tansiyonun arttığı ortak vakitler buyana bilinir, nice parasız bundan çevre hoppadak ruhsal gerilim acilen tansiyon ilacını kullandığını gözlemliyoruz. Aslında bu kusur ortak tutumdur zira tansiyon tedavisi kesiksiz kazanmak zorundadır, tansiyon ilaçlarını kesintili görmek ölümsek ortak hatadır" dedi.
Limon ve sarımsağın tansiyon düşmesine azda olsa asistan bulunduğunu da kail Dr. Gültepe, "Ancak sulu zırtlak ve sarımsak banko ilaçların namına kullanılmamalı, tansiyon ilaçlarının yanı sıra aşırıya kaçmadan tüketilmelidir. Evde tansiyon yükseldiğinde en akıllıca yaklaşım hekime gitmektir, gidilemiyorsa doktor kabilinden gidiş edilen yükselmesi yerinde kullanılacak bulunan aceleci ve çelimsiz sansasyonel ilaçlar kullanılmadır" niteleyerek konuştu. - İstanbul Kalp Krizi, Gültepe, Sağlık