30 Mart 2019 Cumartesi - 16:31

İnsanlığın Sonunu Getirebilecek Varoluşsal Riskler Neler? - Cambridge Haberleri

İnsanoğlu, iklim değişikliğinden nükleer savaşa, bir salgından dünyaya çarpabilecek göktaşına kadar birçok varoluşsal riskle karşı karşıya. Peki, insanlığın karşı karşıya bulunduğu bu riskler ne kadar büyük İnsanlığın 21. yüzyılın ötesini görmesi için neler yapabiliriz.

İnsanlığın Sonunu Getirebilecek Varoluşsal Riskler Neler? - Cambridge Haberleri

İnsanoğlu da dodo kuşları ya da dinozorlarla aynı kaderi mi paylaşacak?

Şu anda insan ırkı, aralarında iklim değişikliği, nükleer savaş, salgın ya da dünyaya dev bir göktaşının çarpması gibi potansiyel ölümcül tehditlerle karşı karşıya.

Filozof ve radyocu David Edmonds bu büyük riskleri, yaşamlarını tehlikelerin nasıl azaltabileceğine ve "İnsanlar bu yüzyılın sonunu getirebilecek mi?" sorusunu yanıtlamaya adayan uzmanlarla konuştu. Nelerin varoluşsal risk olduğunu belirlemek Oxford Üniversitesinin İnsanlığın Geleceği Enstitüsünden Anders Sandberg, "Varoluşsal risk, insanoğlu ya da gelecek nesillerine nokta koyacak tehditlerdir" diyor.

20inci yüzyılın ortalarına kadar, gayet güvenli bir yerde yaşadığımızı düşünüyorduk ama artık bu değişti.

İnsanoğlunun sonunu getirebilecek çok sayıda ve çok çeşitli tehdit sözkonusu; Dünyaya çarpan göktaşları 1980li yılardan önce, dünyanın gökyüzünden gelebilecek büyük taşların yol açabileceği büyük, küresel felaketlere açık olabileceğini düşünmemiştik.

Ancak Luis ve Walter Alvarez adlı baba-oğul bilim insanı, dinozorların dünyaya çarpan bir göktaşıyla öldükleri hipotezini yayımlayınca bu durum değişti.

Alvarez hipotezi yakın geçmişte, Meksikadaki Yucatan Körfezinde dev bir kraterin keşfedilmesinin ardından bir uluslararası uzmanlar heyeti tarafından da desteklendi.

Ancak varoluşsal risk uzmanlarına göre dünyanın sonunun bir göktaşı çarpmasıyla gelmesi ihtimali, insanoğlunun kendi yarattığı risklere kıyasla uzak bir ihtimal.

Aşırı nüfus artışı, kaynakların azalması ve iklim değişikliği

Çoğumuz, iklim değişikliğinin yarattığı riskin farkındayız ancak Londra Üniversitesinden araştırmacı Karin Kuhlemann, nüfus artışına odaklanıyor.

Doğal kaynakların azalması riskiyle birlikte pek haberlerde yer almayan bir tehdit. Kötü hissettiren şeyleri pek düşünmemeyi tercih ediyoruz.

Ancak Kuhlemann, insanoğlunun yok olmasına yol açabilecek birçok şey gibi, iklim değişikliği ve nüfus artışının birbiriyle bağlantılı ve her ikisinin de bizim suçumuz olduğunu söylüyor.

Araştırmacı, "İklim değişikliği ve kaynakların azalması nüfus artışının başka boyutları ve birbirlerini besliyorlar. Kaynaklar azalıyor ve kaynaklarımızın azaldığı gerçeğini örtmek için daha çok petrol kullanıyoruz ve bu da iklim değişikliğini kötüleştiriyor" diyor.

Kuhlemann, nüfus artışının durdurulmaması halinde, iklim değişikliğini durdurmanın imkansız olacağını vurguluyor. Biyolojik çeşitliliğin yok edilmesiVahşi yaşamı ortadan kaldırmak sadece "yazık olacak" bir şeymiş gibi yaşadık.

Ancak bazı araştırmalar, yüzyılın ortalarında denizlerde ticari balıkçılığı desteklemeye yetecek kadar balık kalmayacağını söylüyor. Bu da ortada satın alacak balık kalmaması anlamına geliyor.

Böcekler de sessizce ortadan kayboluyor ve artık yiyecek böcek bulamayan çok sayıda kuş türü de.

Karin Kuhlemann biyolojik çeşitliliği azaltmanın sonuçlarının ne olacağını bilmediğmiz söylüyor, ancak bizim için pek de iyi olmayacağı kesin. Salgınlar Cambridgeteki Varoluşsal Risk Enstitüsünde çalışan Lalitha Sundaram biyolojik riskler üzerinde çalışıyor.

1918deki İspanyol gribi salgınına dünya nüfusunun yüzde 50si yakalanmış ve 50 ila 100 milyon kişi hayatını kaybetmişti.

Salgın, dünyada büyük bir hareketlilik varken, insanlar savaştan geri dönerken ve birbirlerine çok yakın yaşarken yaşanmıştı.

Şimdi aşı geliştirme konusunda çok daha ileri bir düzeyde olsak da, küreselleşme yeni tehlikeleri beraberinde getiriyor.

İspanyol gribi döneminde insanlar tren ve gemiyle seyahat ediyordu, ancak hava seyahati çağında hastalıklar her zamankinden daha hızlı yayılabilir.

Bireysel tehditler Varoluşsal tehditlerin çoğu, istemeden yaratıldı. Ancak bilim ve teknoloji ilerledikçe, örneğin sentetik biyoloji üzerine çalışan bir laboratuarda bir virüs yaratılması gibi felaketle sonuçlanabilecek senaryolar da gündeme geldi.

Yaşamın Geleceği Enstitüsünden araştırmacı Phil Torres, kıyameti getirebilecek bir düğme olsaydı, kaygı verecek sayıda çok insanın bu düğmeye basmayı tercih edebileceğini söylüyor.

Bu "düğme severler" arasında Japonyadaki kıyamate inanan Aum Shinrikyo tarikatı gibi, Tanrının kendisine dünyayı yok ederek kurtarma görevi verdiğine inanan aşırı dinciler olabilir.

Ancak Torres, "idiyosinkratik aktörler" diye tanımladığı, insanlığın sonunu kendi kişisel nedenleri yüzünden de getirebileğini söylüyor.

Bu bireylerin insanoğlunun sonunu getirme niyetlerini kamuya açık bir şekilde ya da kişisel günlüklerine yazabileceği belirtiliyor.

Peki, kıyamet düğmesine basmaya niyetli kaç kişi var? Bazı tahminlere göre bugün dünyada, bir çoğu tehdit oluşturabilecek 300 milyon sosyopat ve psikopat var. Nükleer savaş Bir nükleer savaş muhtemelen hepimizi birden öldürmeyecek ancak etkileri öldürebilir.

Küresel Felaket Riski Enstitüsünden Seth Baum, nükleer patlamayla şehirlerin yanmasıyla oluşacak tozun, bulutları aşıp stratosfere yükselebileceğini söylüyor.

Bu toz onyıllar boyunca orada kalıp, güneş ışınlarını engelleyebilir.

Nükleer savaş sonucu insan ırkının yok olması, ilk oluşacak yıkım, ekonomik tahrip ve en nihayetinde küresel çevresel etkilerin bir birleşimi sonucu gelebilir. Yapay zeka Yapay zekanın ortaya çıkarttığı riskler çeşitli şekillerde olabilir. Ekonomik bir patlamaya yol açabilecek borsa çöküşünü kazayla yaşatabilecek özerk algoritmalar ya da makinelerin kontrolünü tamamen kaybedebileceğimiz fikri.

Uzmanları kaygılandıran bir başka senaryo da, önemli bir insanı yaratıcısının istediğini yapıyor ya da söylüyor gibi gösterebilecek "derin sahte videolar".

Kötü niyetli biri yada birileri bir dünya liderinin, diğerini tehdit ettiği sahte bir video yaratabilir ve iki nükleer güç arasındaki gerilim artırabilir.

Bu teknoloji şu anda mevcut ve tespit edilmesi de giderek zorlaşıyor. Varoluşsal riskleri nasıl azaltabiliriz? Peki, medeniyetimizin karşı karşıya bulunduğu risk ne kadar büyük? Bu sorunun yanıtı hangi riskten bahsettiğinize bağlı olarak değişiyor.

Aklımızda tutmamız gereken en önemli şey, geleceğimizin değiştirelemez olmadığı. Yapabileceğimiz şeyler var ama şimdi, hemen harekete geçmeliyiz.

Anders Sandberg, gelecekteki makinelerin nasıl insanların kontolü altında tutulabileceği üzerine çalışıyor.

Diğer uzmanlar da salgın gibi bir felaket karşısında neler yapılabileceğini planlıyor.

Ve bazı uzmanlar da, stratosfere tos salarak iklimin nasıl düzenlenebileceği veya mantara dayalı bir beslenmeyle bir nükleer kışı nasıl atlatabileceğimiz üzerine kafa yoruyor.

Karin Kuhlemanna göre birçok varoluşsal riski azaltmak için yapılabilecek en önemli şey, nüfus artışını geriye çevirmek.

Kuhlemann "Aile boyutlarıyla ilgili sosyal normları değiştirmemiz gerek ve hepimizin çok sayıda çocuk yapmaya ve ne istersek onu tüketmeye hakkımız olduğu anlayışından vazgeçmemiz lazım" diyor.

Bu şekilde, hepimiz küresel bir felaketi önlemekte rol oynayabiliriz.

İsanların, uzun vadeli perspektiften bakma konusundaki sicili bozuk ve kurumarımız gelecek kuşakların çıkarlarını düşünmek üzerine tasarlanmamış.

Ama Kuhlemann, 21. yüzyılın sonuncusu olmasını istemiyorsak, varoluşsal riskleri çok daha fazla ciddiye almamız gerektiğini vurguluyor.

Bu metin, David Edmondsın BBC Radyo 4te yayımlanan "İnsanoğlu bu yüzyılın sonunu getirebilecek mi?" adlı programından uyarlandı. David Edmonds, Sağlık BBC
#TR_Slot_200_1, #TR_Slot_200_2 { "Roboto",?sans-serif !important; font-style: normal !important; font-weight: bold; }

 
Kadın 56.bölüm 2.fragmanı çıktı: Özgürlüklerine yeniden kavuştular mı?
 
AK Partiye ders verelim mi?
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kadın 56.bölüm 2.fragmanı çıktı: Özgürlüklerine yeniden kavuştular mı?
Kadın 55.son bölümde; Hem Sarp hem de Bahar çaresizlikten ne yapacağını ...
Bilecikte Saadet Partisinin Adayının Mitingini Sadece 1 Kişi Dinledi
Bilecik’te Saadet Partisi’nin Yenipazar Belediye Başkan adayı Nureddin ...
Dünya sallanıyor! 3 ayrı ülkede peş peşe depremler
Yunanistanın Itea kentinde 5.2, Papua Yeni Ginede 6.4 ve Afrika kıtasının ...
 
Range Rovera toplatma davası!
Otomotiv tarihinde bir ilk gerçekleşti. İngiliz otomotiv devi Range Rover ...
2020de en favori isimlerinden biriyim!
Romanyada 8-14 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Büyükler Avrupa ...
Meme Kanseri Öldürücü Kanser Tipi Olmaktan Çıktı"
Başkent Üniversitesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Genel ...
 
Türkiye Kupasında hakemler açıklandı!
Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçlarının hakemleri belli oldu.
Prp Yöntemi ile Yumurtası Olmayan Kadınların Çocuk Sahibi Olma Şansı Arttı
İSTANBUL’da düzenlenen 7. Acıbadem Kadın Doğum Günleri’nde uzmanlar bir araya geldi..
Yeni Zelanda saldırısı sonrası Müslüman oldu!
Yeni Zelandanın Christchurch kentinde 50 kişinin hayatını kaybettiği, ...
 
Güçlü Sesi ve Güzelliğiyle Tahtın Tek Sahibesi: Deniz Tan
Müzik
Güçlü Sesi ve Güzelliğiyle Tahtın Tek Sahibesi: Deniz Tan
Pamuk Pars'tan Sosyal Medya Paylaşımı
Magazin
Pamuk Pars'tan Sosyal Medya Paylaşımı
Sercan Mir'den Yeni Klip
Magazin
Sercan Mir'den Yeni Klip
Kasım Alper Özdemir’den Çad’a Uzanan İyilik Eli
Yaşam
Kasım Alper Özdemir’den Çad’a Uzanan İyilik Eli
Ataşehir The Meat İstanbul’da Yalvaç Grup’un İftar Daveti: Sanat, İş ve Medya Dünyasından Seçkin İsimler Bir Araya Geldi
Magazin
Ataşehir The Meat İstanbul’da Yalvaç Grup’un İftar Daveti: Sanat, İş ve Medya Dünyasından Seçkin İsimler Bir Araya Geldi
İsmail Özen'den Yeni Hit: 'Vay Başıma Gelenler' Dijital Platformlarda!
Müzik
İsmail Özen'den Yeni Hit: "Vay Başıma Gelenler" Dijital Platformlarda!
Güzellik Dünyasında Yeni Bir Dönem: New Secret Cosmetic’ten Büyük Atılım!
Magazin
Güzellik Dünyasında Yeni Bir Dönem: New Secret Cosmetic’ten Büyük Atılım!
Pop Müziğin Yükselen Yıldızı Yeliz Akyol'dan Yeni Hit: 'Dört Duvar''
Müzik
Pop Müziğin Yükselen Yıldızı Yeliz Akyol'dan Yeni Hit: 'Dört Duvar''
Arif Selçuk, ''Yalı Çapkını'' Dizisine Cengiz Karakteriyle Renk Kattı!
Multimedya
Arif Selçuk, ''Yalı Çapkını'' Dizisine Cengiz Karakteriyle Renk Kattı!
Tyla Angelis Yeni Şubesini Beylikdüzü'nde Açıyor
Sağlık
Tyla Angelis Yeni Şubesini Beylikdüzü'nde Açıyor
Medya Nefesi
KünyeKünye İletiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri