22 Nisan 2019 Pazartesi - 10:40

Nefes Alabilmek İçin Boğazında Delik Açılan Hastalara Tedavi Şansı

NEFES borusu darlığı nedeniyle ağız ve burun yoluyla nefes alamayacak duruma gelen hastaların nefes alabilmeleri için takılan ’trakeostomi kanülleri’, yararın yanı sıra istenmeyen sağlık sorunlarına da neden olabiliyor..

Nefes Alabilmek İçin Boğazında Delik Açılan Hastalara Tedavi Şansı

NEFES borusu darlığı nedeniyle ağız ve burun yoluyla nefes alamayacak duruma gelen hastaların nefes alabilmeleri için takılan trakeostomi kanülleri, yararın yanı sıra istenmeyen sağlık sorunlarına da neden olabiliyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sina Ercan, bu durumdan kurtulmanın mümkün olmasına karşın birçok hastanın doğru değerlendirilmediği için hayatını bu şekilde sürdürdüğünü söyledi. Hastaların trakeostomi kanülleri ile yaşamaya mahküm olmadıklarını belirten Ercan, tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. 

Solunum yetmezliği nedeniyle nefes borusuna tüp takılıp solunum aletine bağlanan hastalarda, solunum desteği ihtiyacı 15 gün sonra hala devam ediyorsa, boğazdan delik açılarak trakeostomi tüpü takılıyor. Ancak, nefes darlığı çeken, özellikle yoğun bakımdaki solunum desteğine ihtiyacı olan hastalara uygulanan trakeostomi bir süre sonra kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Hastaların çoğunun trakeostomi kanülleriyle yaşamak zorunda olmadıklarını hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sina Ercan, doğru tedavinin önemine dikkat çekti.

"10DA BİRİNİN BOĞAZINDA DELİK AÇILIYOR"

Yoğun bakımda solunum aletine bağlanıp 3 günden sonra solunum desteği ihtiyacı devam eden her 10 hastadan birine trakeostomi uygulandığını hatırlatan Prof. Dr. Sina Ercan, "Biz ağız yoluyla nefes borusuna takılan tüpü 10-15 günden daha uzun süre yerinde tutmak istemiyoruz. Çünkü bu durumun hastada geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabildiğini biliyoruz" dedi. Trakeostomi açılan hastaların önemli bir bölümünün yoğun bakım süreci bittikten sonra kanül çekilerek iyileşebildiğini söyleyen Prof. Dr. Sina Ercan, sözlerine şöyle devam etti:

"Ancak hastaların bir bölümü oluşan bu hasar ve trakea denilen nefes borusunda daralmanın yol açtığı direnç nedeniyle nefes almakta çok zorlanıyor. Hasta adeta bir pipetin içinden solur gibi nefes alıp vermek zorunda kalıyor. Bu hastalarda kanülü normalde olması gerektiği gibi çıkarıp almak mümkün olmuyor. Çünkü bu durumda ön taraftaki delik de kapanıyor ve hasta nefes borusundaki darlık sebebiyle ağız ve burundan nefes alamaz hale geliyor."

CİDDİ KOMPLİKASYONLAR GÖRÜLEBİLİYOR

Bu hastaların yaşadığı sorunların başında konuşma zorluğu ve ses çıkaramamanın geldiğini anlatan Prof. Dr. Ercan, "Trakeostominin üst tarafındaki nefes borusunun normal kısmı hasar görüp tamamen kapanabiliyor. Hastalar yukarıdan nefes alamadığı için hava akışı sağlanamıyor ve konuşamıyor. Bu durumda hastaların solunum ihtiyacı bitse dahi trakeostomiye bağımlı kalıyor, hasta etrafıyla da iletişim kuramaz hale geliyor. Yanı sıra, zaman içinde ciddi kanama, tekrarlayan zatürre enfeksiyonları gibi trakeostominin çok daha ciddi komplikasyonları görülebiliyor. Ancak, hastaların bu durumla yaşamaya mahküm olmadığını, iyi bir muayene ve cerrahi müdahale sonrası bundan kurtulabileceklerini bilmeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"SES TELLERİNE ZARAR VERİP KONUŞMAYI ENGELLİYOR"

Trakeostominin yaratacağı hasarın ciddiyetinin ses tellerine yakınlığına göre artabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sina Ercan, "Ne kadar uzun bir bölüm hasar görmüşse ve ses tellerine ne kadar yakınsa, bu işin cerrahi tedavisi o kadar kompleks hale geliyor. Bu bölgede ses tellerinin hareketlerine kumanda eden çok ince iki önemli sinir bulunuyor. Cerrahi müdahalenin bu sinirler hasar görmeden ilk seferde ve doğru şekilde yapılması çok önemli. Çünkü bu hastaların başarısız bir ilk cerrahiden sonra ikinci müdahaleyle sağlıklarına kavuşma ihtimalleri belirgin şekilde azalıyor. Dolayısıyla cerrahi, ciddi bir teknik alt yapı, yetkinlik ve ekip çalışması gerektiriyor" ifadelerini kullandı. 

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sina Ercan, hastası Zülfü Orhana uyguladıkları yöntemi örnek göstererek cerrahi tedavi hakkında şunları söyledi:

"Zülfü Beyin ses tellerinin hemen altında yer alan tamamen kapanmış bölgeyi çıkarttık ve içerisine iyileşme süresince destek görevi görecek silikondan yapılmış T-tüp dediğimiz bir aparatı yerleştirdik. T-tüp üç ay kadar stent görevi gördü ve hasta sorunsuz iyileşti. Daha  sonra T-tüpü de çıkardık. Tamamen normal halde soluk borusunu eski haline getirmiş olduk. Bundan sonra da yine Kulak Burun Boğaz & Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Alkan yardımıyla hastamıza yutma terapisiyle tekrar yutmayı öğrettik."

BOĞAZINDAKİ DELİK KAPATILDI, AYLAR SONRA YENİDEN KONUŞTU

Geçirdiği felç sonrası 45 gün yoğun bakımda kalan ve solunum yetmezliği nedeniyle boğazında bir delik açılan Zülfü Orhan ise bir yıl boyunca Trakeostomi ile yaşamını sürdürdü. Ameliyat olursa yaşamaz denilen hasta, geçirdiği cerrahi operasyon ve T-tüp uygulamasıyla yeniden konuşmanın mutluluğunu yaşadı. Aylarca konuşamayan Zülfü Orhan, yaşadığı zorlukların kendisini çok yıprattığını belirterek, "Derdimi yazıyla anlatıyordum. Bana su getirin derken bile bunu yazmam gerekiyordu. Şimdi boğazımda iz dahi yok. O kadar mutluyum ki, sanki yeniden doğmuş gibiyim. Tekrar yaşama bağlandım" dedi.

"TRAKEOSTOMİYİ ALIRSAK YAŞAMAZ DEDİLER"

Zülfü Orhanın, zor günlerinde yanında olan oğlu Ali Orhan ise yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Babam yoğun bakım süreci sonrası solunum yetmezliği sorunu yaşadı. Nefes borusuna delik açılması gerekti. Biz belli bir süre sonra oranın kendiliğinden iyileşeceğini düşündük. Süreç bizim istediğimiz gibi ilerlemedi. Boğazına 12 milimetrelik bir kanül takıldı. Kapatırsak solunumu kesilip hayatını kaybeder dediler. Bir yıla yakın bir süre böyle yaşadı. Sonunda yapılan ameliyat sonrasında babamız değil, sanki biz yeniden doğduk. Babam artık istediği gibi konuşabiliyor. Şu an kimseye bağımlı olmadan yaşıyor."

YUTMAYI YENİDEN ÖĞRENDİ

Kulak Burun Boğaz & Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Alkan, operasyon sonrası terapileri uyguladı. Orhana yutmayı yeniden öğrettiklerini belirten Doç. Dr. Zeynep Alkan, "Yutma terapisinde en önemlisi gıdanın akciğere kaçmaması. Gıda akciğere kaçtığı zaman akciğerimizde zatürreye yol açabiliyor. O nedenle hastaya yutmayı öğretiyoruz. Öksürmek hava yolunu koruyan en iyi reflekstir. Bu refleks bazı hastalarda kaybolabiliyor. Tekrardan öksürmeyi, baş pozisyonlarını ayarlamayı, lokmaları bölmeyi, gıdanın lokmalara göre kıvamlandırılmasını öğrenmede terapiler hastaya yardımcı oluyor. Hastanın öğrendiği noktada terapiler sonlandırılıyor" diye konuştu. - İstanbul Sağlık

 
İstanbulda gece yarısı hareketli saatler! Çok sayıda polis sevk edildi...
 
23 Nisan salı günü Yurtiçi, MNG, Aras, Sürat ve PTT kargo açık olacak mı?
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İstanbulda gece yarısı hareketli saatler! Çok sayıda polis sevk edildi...
Sarıyerde bir kadının lüks bir otomobile bindirilerek kaçırıldığı ihbarı ...
Erdoğandan AK Partili Meclis Üyelerine İmamoğlu Talimatı: Takip Edeceksiniz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili meclis üyelerine Meclis’te komisyonlar ...
Saldırıda tahminler failler Tamiller
Eş zamanlı saldırılar uzun yıllardır uyuyan hücre konumundaki Tamillerin ...
 
Uluslararası Uzay İstasyonuna 40 fare gönderildi
Paskalya için yiyecek, 40 fare ve 3 robot taşıyan kargo kapsülü Uluslararası ...
Şehit Babası, Kılıçdaroğlunun Saldırıya Uğramasıyla İlgili İlk Kez Konuştu
Şehit Yener Kırıkçı’nın babası Mustafa Kırıkçı, oğlunun cenaze töreninde ...
El Beşir yemek yemeyi ve ilaçlarını almayı reddediyor
Birkaç gün önce kan pıhtılaşması nedeniyle tedavi gören Sudanın devrik ...
 
Ekrem İmamoğlundan Kılıçdaroğluna Saldırıya İlk Yorum: Talimat Aldılar
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Lideri Kemal ...
Almanyada üç Türk gençten acı haber
Almanyanın Recklinghausen kenti yakınlarındaki Marl kasabasında meydana ...
Temel Karamollaoğlu, Kılıçdaroğluna Yapılan Saldırıyı Kınadı
Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ...
 
Pop Müziğin Yükselen Yıldızı Yeliz Akyol'dan Yeni Hit: 'Dört Duvar''
Müzik
Pop Müziğin Yükselen Yıldızı Yeliz Akyol'dan Yeni Hit: 'Dört Duvar''
Arif Selçuk, ''Yalı Çapkını'' Dizisine Cengiz Karakteriyle Renk Kattı!
Multimedya
Arif Selçuk, ''Yalı Çapkını'' Dizisine Cengiz Karakteriyle Renk Kattı!
Tyla Angelis Yeni Şubesini Beylikdüzü'nde Açıyor
Sağlık
Tyla Angelis Yeni Şubesini Beylikdüzü'nde Açıyor
Ünlü Diyetisyen Melodi Yağmur Sel’den Kurtköy’de Büyük Açılış!
Sağlık
Ünlü Diyetisyen Melodi Yağmur Sel’den Kurtköy’de Büyük Açılış!
Wilma Elles ve Ray Darling’den Duygusal Klip: Eines Verspreche Ich Dir
Müzik
Wilma Elles ve Ray Darling’den Duygusal Klip: Eines Verspreche Ich Dir
Gelinlik Modasında Devrim! Elisa Sposa, Yeni Koleksiyonlarıyla Göz Kamaştırıyor
Moda
Gelinlik Modasında Devrim! Elisa Sposa, Yeni Koleksiyonlarıyla Göz Kamaştırıyor
Mezzep Yurdagül'ün 'Annem' Şarkısı Yayında!
Müzik
Mezzep Yurdagül'ün 'Annem' Şarkısı Yayında!
Zeynep’ler Tatilde
Magazin
Zeynep’ler Tatilde
Dijitalin Kraliçesinden Yeni Şarkı
Magazin
Dijitalin Kraliçesinden Yeni Şarkı
Bir Klasik Yeniden Doğuyor: Asiye Palu'dan 'Ya Seninle Ya Sensiz'
Müzik
Bir Klasik Yeniden Doğuyor: Asiye Palu'dan 'Ya Seninle Ya Sensiz'
Medya Nefesi
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri