Uzmanlardan dikkat çeken F-35 yorumu

Türkiyeye dirlik ortak ceviz namına geçer not F-35 dair ABDnin tehdit boyutuna varması, kamuoyunda bahis konusu uçaklarla ilişik ayrımlı konuların tartışılmasını da yanı sıra getirdi.

Geçtiğimiz günlerde Japonyada ortak F-35 uçağının düşmesinin peşi sıra meydana getirilen "Konuyu araştırabilmek düşüncesince ABDden cevap bekliyoruz" açıklaması "Uçağın sorunları bile Amerika dayanak noktası vermeden araştırılamıyor" algısının pekişmesini yanı sıra getirdi.

Peki, F-35lerde yaşanmış bulunan bu mesail ne derk geliyor, uçakların eş bulunduğu ALIS sistemi her bilginin eş anlı namına ABDye iletilmesi düşüncesince mi kullanılıyor, Türkiye düşüncesince F-35 dışındaki tercihler neler ve şimdi da önemlisi Milli Muharip Uçağımız ne devir envantere girecek? 

TEKNİK SORUNLAR GEÇMİŞ DÖNEMLERDE DE VARDI

Türkiye ve Etki Alanındaki Bölgeler Savunma Analisti Turan Oğuz, F-35lerin bu noktada yaşamış bulunduğu problemlerin ortak yere derece kabul edilebilir olduğuna aksan yaparak, benzeri ortak sürecin F-16ların istihsal etabında da yaşandığını hatırlattı.

"Tabi o zamanki uygulayım bilimi ve imkanlarla bugünküler ortak değil fakat F-16ların da günümüzdeki seviyeye kavuşması da emeksiz olmadı" diyen Oğuz, şunları söyledi:

"F-35ler önceki uçuşunu 2006da yaptı, 2015 sebebiyle de operasyonel olmaya başladı. Bu süreçte kimisi devir müvellidülhumuza sisteminde kimisi devir motorunda kimisi devir da ayrımlı ortak noktasında vebal çıktı.

Bugün efsane namına aşina F-16lar da daima dava yaşadı. Ve bu mesail çabucak iç sistemlerle hudutlu da kalmadı. Blok 10dan Blok 15’e geçe strüktürel tebeddülat bile oldu. Ama gelinen noktada bugün az sayıdaki söylence uçaktan biri."

"F-35lerin düşmesiyle ilişik resmi izah yok"

F-16ların istihsal süreciyle F-35lerin istihsal süreci ortada baş döndürücü şişman ortak uygulayım bilimi ve olanak farkı bulunduğunun altını çizen Turan, "Böyle ortak devirde bu cins yanlışlar şimdi baş döndürücü hücre batıyor" dedi.

F-35lerin önceki kırımını 2018’de Güney Karolinada yaşadığını hatırlatan Oğuz, "Ardından geçtiğimiz günlerde Japonyada da ortak F-35 düştü ve bu kazada tayyareci da kurtulamadı. Pilot da yaşamını kaybetmiş bulunduğu düşüncesince kazanın neden/nasıl bulunduğu sorularına cevap verebilmek düşüncesince uçağın çıkartılıp incelenmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

ABDYE BİLGİ Mİ SIZDIRIYORLAR?

Oğuz, "F-35lerin eş bulunduğu ALIS sistemi ilişik devletlerin bu uçaklarla icra ettikleri rastgele şeyi eş anlı namına ABDye bildiriyor mu?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Uçakların üreticisi bulunan Lockheed Martin, Otonom Lojistik Bilgi Sistemi’nin (ALIS) bütün pervaz bilgilerini paylaşmadığını, çabucak geri hizmet gereksinimleri özerk namına istikbal etmek düşüncesince bilim gönderdiğini savunuyor. Böylece uçağın redif zerre gereksinimi oluşursa şimdi havadayken hem yerdeki arama merkezine bununla birlikte ABD’deki merkeze deklare oluyor. Ancak çabucak bunun bile çirkin ortak yanı var ki, uçakların harbi tedarik oranları Amerika kabilinden anbean tanınabilir duruma gelebiliyor. Bu da uğur boncuğu ülkenin pazarlık etmek istemediği ehemmiyetli ortak bilgi.

Öte taraftan kamuoyunda yayılmış düşünce ise, uçağın nerede olduğu, düzene girilen apsis ayrıntıları ve benzeri bütün ayrıntıları enstantane namına merkeze, ABDye gittiği yönünde.

Yabancı alıcıların bu mevzuda ağırbaşlı itirazları olunca, Lockheed Martin 2018 senesinde Bağımsız Veri Yönetim (SDM) sistemi geliştirmekle görevlendirildi. Bu meslek arsıulusal kullananların gönderilecek verileri gözden geçirmesini ve engellemesini sağlayacak. Ancak hala sonuncu namına ne tarihte devreye alınabileceği muhtemelen değil.

Milli ortak tayyare yapmadığınız sürece kaçıntı riski daima var

"Kendi yapacağınız tayyare haricinde eş olduğunuz bütün uçaklarda sizin girdiğiniz bilgilerin yetiştirici ülkenin merkezine sızdırılmış ihtimali daima var" diyen Oğuz, şu şekilde bitmeme etti:

"Sadece yetiştirici ülkeye bilim gitmesiyle de uç kalmayabilir bu süreç. Sahip olduğunuz uçağın gönderilmiş bulunduğu bilgiler, o ülkeye yapılacak ortak deniz hırsızı saldırıyla bambaşka devletlerin eline de geçebilir ve sizin yapabileceğiniz uğur boncuğu bilinçlilik olmaz. Bunların bütünü birer ıvır zıvır ihtimal. Ancak harp en ıvır zıvır ihtimaller dair kurulur. Sızıntı istemiyorsanız yegâne hal özlük ibdai ürünlerinizi geliştirmek.

Bugün sebebiyle baş döndürücü çelimsiz müddette özlük uçağımızı yapamayacağımıza layıkıyla ya ortak müddet şimdi bulunan uçaklarımızla yola bitmeme edeceğiz veya F-35leri mecburen alacağız."

Başka ortak yerden tayyare alsak minimum 5 yıla ihtiyacımız var

Oğuz, "S-400ler zımnında F-35ler gelmez ise ayrımlı ortak ülkeden alınacak tayyare düşüncesince ne kadarlık ortak süreye gerekseme var" sorusunu da yanıtladı:

"Bugün aldık ferda uçuralım diyemiyorsunuz. Seçim yapacaksınız, imtihan edeceksiniz, lazım değişimleri istem edeceksiniz, istihsal düşüncesince ısmarlama vereceksiniz, ekibinizi tahsile göndereceksiniz, sonradan uçacaksınız ve böylelikle önceki harekat yeteneğini nail olacaksınız. Tüm bu adımlar en güzel ihtimalle 5 sene süreye ihtiyacınız var anlamına geliyor.

Eğer bekleyebilecek durumdaysak Milli Muharip Uçağımızı durmak şimdi olumlu. Onun da baş harekat yeteneğini kazanması 2032yi bulur. Eğer bu gün geç mümkün dersek o devir Rusya ve Çin kabil yolları yukarıdaki bilgiler eşliğinde düşünmemiz gerekecek."

ASIL AMAÇ TÜRKİYENİN BİAT ETMESİ

Oğuz ayrıca, kamuoyunda neymiş F-35 ve S-400 konusu haricinde Amerika ile Türkiye ortada ortak başağrısı yokmuş kabil ortak iklim bulunduğu uyarısında da bulunarak, laflarını şu şekilde tamamladı:

Ülkemizle Amerika arasında, bugün itibariyle, 25 ayrı arbede noktası mevcut. F-35 bunlardan çabucak biri. Bugün gelinen noktada F-35 de İran yaptırımları da öbür kimi tehditler de birer araç.

ABDnin gerçek amacının Türkiyeyi koşulsuz biat etmeye mecbur etmek bulunduğunu anlamamız gerekiyor. Bu sebeple şayet F-35 konusu çözüme kavuştursanız üstelik bambaşka ortak vasıta ile gine bire ortak hedef doğrultusunda zorlamaya bitmeme edecekler."

YENİŞAFAK